ESKİŞEHİR KOKAN 11 FİLM

Devrim Arabaları (2008)


1960 yılında 27 Mayıs darbesi sonucu göreve gelen general Cemal Gürsel'in gerçek hikayesinden yola çıkarak oluşturulan Devrim Arabaları adlı filmi babası darbecilikle suçlanan parlak yönetmen Tolga Örnek'in çekmesi ilginç bir tesadüf olmuştur. İhtilalden bir sene sonra Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel, uzun zamandır hasretini çektiği yerli üretim bir otomobil yapılmasını emreder ve görevin TCDD işletmesine verildiğini açıklar. Hemen işe koyulan 23 mühendisin önünde bu otomobili yapmak için Cumhuriyet Bayramı’na kadar yalnızca 130 gün vardır. Devrim adı verilecek olan bu arabayı üretmek için 23 mühendis el ele verecek, kariyerlerini ve aile hayatlarını riske atarak zamanla, yoklukla, politikayla, karşılarına çıkan sayısız engelle baş etmek zorunda kalacaktır. Benzini bitti diye yolda kalan araba etiketiyle unutulan Devrim'in hazin hikayesinin bilinen ve bilinmeyenlerinin anlatıldığı Devrim Arabaları filminin senaryosunu, Murat Dişli ve Tolga Örnek 2 yıllık bir araştırma sonucunda oluşturmuşlar. Yardımcı yönetmenlik görevinde ise daha sonra Kuzey ve Güney adlı başarılı dizi filmin yönetmeni olacak Mehmet Ada Öztekin bulunmakta.

Acı Aşk (2009)

Bir görüş açısına göre de "aşk üç kişiliktir." Yani; bir erkek üç kadına birden gönlünü kaptırabilir. Peki, üçünü birden aldatmayı başarabilir mi? Orhan, Eskişehir'de bir üniversitede edebiyat hocasıdır. Birdenbire nişanlısı Ayşe'yi terkedip soluğu İstanbul'da alır. Burda artık hayatında varolan kadının adı Oya'dır. Fotoğrafçılık yapan Oya ile belki de hayatının en mutlu günlerini geçirirken daha evliklerinin ilk günlerinde yaşadıkları kötü olaylar ile birlikte kendini zor bir aşk üçgeninin ortasında bulur. Bir yandan da yeni tanıştığı öğrencisi Seda, Orhan'ı çıkılması güç bir yola sürüklemektedir. Üç kadın arasında kalan ve hayatı alt üst olan Orhan'ı zor günler bekler. Kafası karışık bir erkeğin ne yapacağı hiç bir zaman belli olmamıştır. Ancak Orhan'ın da artık bir karar vermesi şarttır.

Usta (2008)
Usta, hayattaki en büyük hevesi uçak yapma olan, uçaklara tutkun bir insannın hayatının merkezinde bu oyuncakları görmesi ve eşinin bu duruma olan tepkisi ile birlikte, kendisini kocasının hayatının merkezinde görmek isteyen bir kadının bitmeyen çatışkısını konu ediyor.
Sanayi mahallesinin en iyi motor ustası Doğan, tutkusunun peşinden giderken, âşık olduğu kadın kadar çevresiyle ve en yakın dostuyla da çatışıyor. Hayatta dengeyi bulmaya, yırtmaya çalışan insanların sıcak, gerçekçi, samimi hikâyesini izliyoruz film boyunca. İkisi de pes etmeyen bir kadın ve erkeğin çekişmesi, dostlukların sınanması, insanlara güvenmek, aşk ve iş, para ve haysiyet ikilemleri Usta filmini sürükleyen ana unsurlar.

Yengeç Oyunu (2009)
Ayça İstanbul'da bir üniversitenin tarih departmanında araştırma görevlisi olarak çalışan idealist bir kadındır. Hayata yeniden başlama ümidiyle beş yanındaki kızını da yanına alıp doğduğu yere dönen Asya buradaki okullardan birinde yeni bir göreve başlar. Bu yeni proje onun ve öğrencilerinin hayatlarını değiştirebilecek türden bir iş olacaktır. Osmanlı arşivlerini inceledikleri sırada karşılaştıkları ilginç vakayı incelemeye karar veren grup bu davada Yengeç Salih'in karısı Nuriye'yi namus cinayeti adı altında acımasızca öldürmüş olduğunu öğrenirler. İşin ilginç yanı mahkeme Salih'i haklı bulmuştur. Asya ve öğrencileri davayı günyüzüne çıkarıp Salih'i bulmaya karar verirler.

Adını Sen Koy (2009)

Adını Sen Koy; naif bir sevgi filmi. Aşkın arkadaşlıkla flört ettiği; ümit duygusunun umutla birleştiği ve karamsarlıkla neşenin birlikteliği... Bu trajikomik hikayede Can, çılgınca sevdiği Aybige ile bir hafta sonra evlenecektir. Ama hayatının kadınını çocukluk arkadaşı Ilgaz'la tanıştırdığında, garip bir şey olur: Ilgaz'ın Aybige'ye karşı tutumu, şaşılacak kadar soğuktur.
En güvendiği arkadaşının bu tavrı, Can'ın nişanlısından kuşku duymaya başlamasına, Aybige'nin de huzursuz olmasına yol açar. Ama Ilgaz'ın intihar saplantılı ağabeyi Harun çıkagelince, olayların seyri birdenbire değişir. Beklenmedik sırların açığa çıkmasıyla nikâhtan önceki son hafta Aybige, Can ve Ilgaz için hayatlarının sınavına dönüşecektir. Daha önce sinema okulunda çektiği kısa filmlerle ödüller alan Tuna Kiremitçi, Git Kendini Çok Sevdirmeden romanından sonra, doğup büyüdüğü Eskişehir'e bu kez kamerasıyla döndü.

Beş Şehir (2010)

Aydın, büyük şehire tayin olur olmaz, bir şekerci dükkanında çalışan tezgahtar kız Mehtap'a aşık olur. Daha dün Anadolu'nun ücra bir kasabasında mecburi hizmetteyken artık İstanbul'da bir polistir. Tabi Mehtap'ın aklını çelmekte zorlanır. Bir yandan da yeni taşındığı bu şehre alışmaya, uyum sağlamaya çabalarken benzer bir kaderi paylaşan eski hukuk öğrencisi Şevket gibi karşılıksız aşktan muzdarip hayatını sürdürmeye çalışır. Şevket de aynı dükkanda çalışan Dilek'e gönlünü kaptırmıştır. Dilek ise boğuştuğu bir belayla baş edemeyince, memleketine, Eskişehir'e döner. Fakat burada, babası Tevfik Öğretmen'in sebep olduğu öyle büyük bir aile buhranıyla karşılaşır ki, bir an önce ölmenin en iyisi olduğunu düşünmeye başlar. Tam bugünlerde Dilek'in karşısına, İstanbul'da tutunamayıp memleketine dönen Aydın çıkar ve kontrolsüz arzusunu Dilek'e yöneltir. Çekimleri İstanbul'un ardından Afyon ve Eskişehir'de mayıs sonuna kadar devam eden Beş Şehir'in yönetmenliğini Polis filmiyle tanınan Onur Ünlü, görüntü yönetmenliğiniyse Meleğin Düşüşü ve Beyaz Melek gibi filmlerin ödüllü görüntü yönetmeni Eyüp Boz üstleniyor. Türkiye'nin sayılı plastik makyaj sanatçılarından, makyöj Derya Ergün ise dünyada nadiren uygulanan bir makyaj tekniğiyle filmin sürprizlerinden birine imza atacak.
Ayhan Hanım
Sevgi dolu bir anne olan Ayhan Hanım emekli bir subayla evlidir. Hayatta en çok yapmak istediği şey de gözü gibi bakıp büyüttüğü çocuklarının mutlu yuvalar kurmasıdır. Ancak o dönem Türkiye, yakın tarihinin en zor zamanlarını yaşamaktadır. Oğullarının güvenliğinin tehlikede olduğu bu dönemde Ayhan Hanım, ilerde hafızalarda travmatik bir yer edinecek olaylardan çocuklarını korumak için elinden geleni yapmaya çalışır. Ancak bu o kadar da kolay değildir.
1990'lı yıllardan başladığımız, politikadan uzak bir anlayışa sahip olan Ayhan Hanım'ın hikayesinde yavaş yavaş geriye giderek Türkiye'nin karışıklıklarla çalkalandığı kanlı 1970'li yılların sonuna doğru bir yolculuğa çıkıyoruz.Yönetmen Levent Semerci'nin annesinin yaşamından bir kesit sunarak anlattığı film, otobiyografik öğeler içermenin yanı sıra, yönetmenin ailesi gibi Kanlı 1 Mayıs'ın tanığı olan pek çok kişinin o dönemde yaşadıklarını bütün çıplaklığıyla gözler önüne seriyo

Celal Tan ve Ailesinin Aşırı Acıklı Hikayesi(2011)

Tanınmış anayasa profesörü Celal Tan, çevresi ve ailesi tarafından sevilen, örnek gösterilen önemli simadır. Eşini kaybetmesinin ardından hayatını kurtardığı genç öğrencisiyle evlenmiştir. Ailesi Celal Tan'ın 65. doğum gününü kutlamak için kendisine sürpriz bir doğum günü partisi düzenler, fakat kutlama öncesi yaşananlar tüm ailenin hayatını değiştirecektir...

Polis, Güneşin Oğlu ve Beş Şehir gibi filmlerle, farklı türlere olan hakimiyetini gösteren senarist/yönetmen Onur Ünlü'nün yeni filmi "Celal Tan ve Ailesinin Aşırı Acıklı Hikayesi" alıştığımız aile kavramına eleştirel bir bakış getiriyor. Filmin senaryosunda da yönetmenin imzası varken başrolleri Selçuk Yöntem, Bülent Emin Yarar, Ezgi Mola, Tansu Biçer gibi önemli isimler paylaşıyor

Misafir(2011)


Aslen Kütahyalı olan Oktay, Paris’te yaşadığı uzun yıllar sonrasında memleketine geri döner. Fakat babaevine döndüğü ilk geceden itibaren geçmişte kalan izlerle yüzleşmek zorundadır. 
Tesadüfen karşılaştığı uzak akrabası Ayşe’yi görmesi ise kafasını allak bullak edecektir. Ayşe mutsuz bir evlilik sürdüren, dört duvar arasına sıkışmış, sıkıntılı bir taşra hayatı sürdürmektedir. Sadece oğlu Ahmet ve komşusu Makbule ile yaşadığı gizli ilişki onu yaşama bağlayan şeylerdir. Şimdi ise Oktay, yeniden karşısına çıkmıştır… 

Ozan Aksungur’un senaristliğini ve yönetmenliğini üstlendiği filmin başrollerini Halit Ergenç, Lale Mansur, Yeşim Ceren Bozoğlu ve Murat Mahmut Yazıcıoğlu paylaşıyor.



Anadolu Kartalları(2011)


Onur, Ayşe, Mustafa, Tunç ve Fatih. Onlar, gökyüzüne hakim birer pilot olma hayaliyle yaşayan genç havacılar. Hayalleri yükseklerde fakat hedefe giderken yaşadıkları bin türlü zorluk, aile, sevgili hasreti, dostlukları, havada olmak için yaptıkları fedakarlıklar ve birbirleriyle rekabetleri ne kadar çetin bir yola çıktıklarının da göstergesi olacak. 
Binbaşı Kemal Tanaçan'ın deneyimi ve desteği sayesinde eğitimden geçen beş genç için Uluslararası Anadolu Kartalı Tatbikatı, hayatlarını tamamen değiştirecek çok büyük bir deneyim olacaktır..


Ters Köşe (2014)


Yönetmenliğini Murat Nas'ın üstlendiği ve senaryosunu Ragıp Balcı ile birlikte yazdığı film, Eskişehir'de yaşayan ve talihsizlik ile sakarlık konusunda destan yazan Hakan Murat Kahraman adındaki bir üniversite öğrencisinin öyküsünü anlatıyor. Daha eniştesinin açtığı şirkette yaptığı ilk teslimatta başına gelmedik kalmayan Hakan, bilmediği bir çanta yüzünden ilginç bir serüvenin ağına dolanır! Kargo şirketinin teslimatının içeriğinden haberi olmayan öğrenci Hakan Murat Kahraman, çantanın içerisinden çocuk pornoları çıkınca başını büyük belaya sokar. Bu olay sonucunda çete çatışması çıkar ve bir kişi kurşunlara hedef olarak ölür. Daha olay yerindeyken polisin düzenlediği baskında bütün gözler Hakan'a çevrilir. Suç aleti elinde bulununca ve çete üyeleri mahkemede yalancı şahitlik yapınca bütün suçu da Hakan'a kalmış olur. Hapse atılan genç adam 39 yıla mahkum olur. Atılan iftiranın ağırlığı onu mahkum olduğu hapishanede yoğurarak bambaşka bir insana dönüştürecektir.

Share on Google Plus
    Blogger YORUMLARI
    Facebook YORUMLARI

0 yorum:

Yorum Gönder